Giriş
Enerji kaynaklarının izini sürerken, bir gün sessiz ve karanlık galerilerde işçilerin elinde süzülen ışıkla karşılaşmıştım. Madencinin alnından damlayan ter, lif lif kayalara işlenmiş; bu hikâye de beni düşündürmüş: “Bu kömür nerede yatıyor?” İşte bu merakla yola çıkıyorum: Türkiye’de Zonguldak mı yoksa Kahramanmaraş mı — yoksa başka bir il — kömür açısından gerçekten en “zengin” il? Verilerle ilerleyelim, insan hikâyeleriyle renklendirelim.
Kömür ve Türkiye’de Coğrafyası
Türkiye’nin toplam kömür kaynağı yaklaşık 22 milyar ton düzeyinde. ([enerji.gov.tr][1]) Bu büyük “kaynak” içinde iki ana tür öne çıkıyor: taş kömürü (yüksek kaliteli, derin yataklı) ve linyit (daha yaygın, termik santrallerde kullanılan) kömürü. Taş kömürü daha sınırlı alanlarda bulunurken, linyit ülkenin birçok bölgesinde yer alıyor. ([tr.wikipedia.org][2])
Ancak “en çok bulunan il” derken neyi kastediyoruz? Rezerv açısından mı, üretim açısından mı, çıkarılabilirlik açısından mı? Bu yazıda rezerv ve çıkarılabilir kaynak açısından bir odakla ilerleyeceğiz.
“En Çok Kömür Bulunan İl” Hangisi?
Taş Kömürü Açısından: Zonguldak
Türkiye’de taş kömürü bakımından en belirgin adres, Zonguldak ve çevresi. Örneğin, Zonguldak Havzası’nda yapılan sondajlarla yerin –1200 metre derinliğine kadar toplam jeolojik taş kömürü rezervi yaklaşık 1,522 milyon ton olarak tespit edilmiş; bunun yaklaşık %48’i (yaklaşık 735 milyon ton) görünür rezerv olarak değerlendiriliyor. ([T24][3]) Bir diğer kaynakta bu havzadaki rezervin yaklaşık 1,3 milyar ton olarak da verilmiş. ([ustayemektarifleri.com][4])
İşçilerin sabah galerilere inerken anlattıkları bir hikâye var: “Babam 1970’lerde Kozlu’da çalıştı, sabah karanlığında iner, akşam ay ışığında çıkar” diyor bir madenci oğlu. Bu yalnızca “kayan karbona” değil, bir topluma, bir yaşam biçimine dair.
Dolayısıyla taş kömürü açısından “en çok” denilince Zonguldak açık bir lider gibi görünüyor.
Linyit Kömürü Açısından: Kahramanmaraş (Afşin‑Elbistan)
Diğer taraftan linyit kömürü bakımından da büyük bir saha var: Afşin‑Elbistan havzası, Kahramanmaraş iline bağlı ve Türkiye’nin linyit rezervi içinde önemli bir paya sahip. Örneğin, TKİ verilerine göre bu havzadaki rezerv yaklaşık 4,7 milyar ton düzeyinde ve Türkiye’nin kesinleşmiş linyit rezervlerinin yaklaşık %24–25’i bu bölgede yer alıyor. ([aeli.tki.gov.tr][5])
Bir yörede yaşayan öğretmen şöyle anlatıyor: “Kışlaköy sahasına giden kamyonları çocukken izlerdik, bulutlar kömür tozundan kararıyordu.” Bu hikâye sadece bir maden yatağı değil; madenle büyüyen bir kasaba, bir kuşağın çocukluğu demek.
Bu açıdan bakıldığında, “en çok kömür bulunan il” ifadesi linyit açısından Kahramanmaraş için rahatça söylenebilir.
İnsan Hikâyeleri ve Toplumsal Boyut
Zonguldak’ta galerilere inen madenciler, zamanla şehirde bir sosyal kimlik yaratmış: kok kömürü üretimi, demir‑çelik endüstrisine hammadde sağlama, yerel kültürde “kara elmas” metaforuyla anılma… ([litoloji.com][6])
Kahramanmaraş’ta ise linyit çıkarılmasıyla birlikte çevresel–toplumsal ikilemler de öne çıkıyor: “İş istiyoruz ama havası kirli” diyen köy sakinleri, yerel ekonomide madenin varlığını hem bir fırsat hem de bir sorun olarak görüyor.
Bu iki farklı coğrafyada, aynı kömür kelimesi altında farklı gerçeklikler var.
Ne Öğrendik?
Taş kömürü açısından Zonguldak ilinin Türkiye’deki en güçlü aday olduğu, yaklaşık 1,3‑1,5 milyar ton düzeyinde jeolojik rezervle ortaya çıkıyor.
Linyit açısından ise Afşin‑Elbistan (Kahramanmaraş ili) havzası oldukça büyük paya sahip: yaklaşık 4‑5 milyar ton düzeyinde rezerv.
Dolayısıyla “en çok kömür hangi ilde” sorusu türüne göre değişiyor: kalite (taş kömürü) veya miktar (linyit).
Bu kaynakların toplumsal ve ekonomik etkileri de büyük: madencilik kültürü, yerel istihdam, çevre riskleri, enerji politikaları.
Düşünmeye Davet
Bu veriler ışığında birkaç soru ile sohbeti açalım:
Sizce Türkiye’nin kömür kaynaklarını yerinde kullanma ve çevreyle dengeleme arasında nasıl bir yol izlemeli?
Kömürün çıkarıldığı illerde (örneğin Zonguldak veya Afşin‑Elbistan) gençlerin madencilik yerine alternatif sektörlere yönelmesi için ne gibi fırsatlar yaratılmalı?
Türkiye kömür rezervlerini göz önüne alırken enerji geçişi stratejisini nasıl kurgulamalı? Bu kaynakları kullanmadan mı yoksa dönüştürerek mi?
Bu konular üzerinde sizin düşüncelerinizi de merak ediyorum. Yorumlarınızla birlikte elde ettiğimiz verileri ve hikâyeleri genişletelim, birlikte öğrenelim.
[1]: https://enerji.gov.tr/bilgimerkezi-tabiikaynaklar-komur?utm_source=chatgpt.com “Kömür – T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı”
[2]: https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye%27de_k%C3%B6m%C3%BCr?utm_source=chatgpt.com “Türkiye’de kömür – Vikipedi”
[3]: https://t24.com.tr/haber/ttk-genel-mudur-vekili-eroglu-zonguldakin-komur-rezervini-acikladi%2C475819?utm_source=chatgpt.com “TTK Genel Müdür Vekili Eroğlu Zonguldak’ın kömür rezervini … – T24”
[4]: https://www.ustayemektarifleri.com/soru-ve-cevaplar/zonguldak-komur-rezervi-ne-kadar?utm_source=chatgpt.com “Zonguldak kömür rezervi ne kadar? – ustayemektarifleri.com”
[5]: https://aeli.tki.gov.tr/hakkimizda?utm_source=chatgpt.com “Hakkımızda – TKİ”
[6]: https://litoloji.com/turkiyenin-enerji-kaynagi-tas-komuru-ve-zonguldak/?utm_source=chatgpt.com “Türkiye’nin Enerji Kaynağı: Taş Kömürü ve Zonguldak”